Bu sayfayı yazdır
BEZEYNİ (ŞEYH BİZİNİ) DİL TARİH VE GÖÇ

BEZEYNİ (ŞEYH BİZİNİ) DİL TARİH VE GÖÇ

Derleyen ve Yazan Serhat SÜVEYDA

BEZEYNİ (ŞEYH BİZİNİ) DİL TARİH VE GÖÇ

ÖZET

DİL Bezeyni(Şeyh Bizini), şu ana kadar hâkimiyet altında olan bir nüfus grubunu veya dili ifade eder. Bezeyni diliyle igili dilbilimsel araştırmalar günümüzde hala yeterli düzeyde değildir. Bezeyni’nin özellikle ilginç bir özelliği bağımsız bir Kürt dili olmasıdır.. Hem telaffuzu kolay hem de Orta Pers dili özelliklerine sahiptir ve güneydeki dillerle benzer özellikler taşır. Kürtçe, Gürani, /Hevramani, Zazaki/ Dimilki, Sorani ve ayrıca Kurmanci dilleriyle benzerdir.

TARİH VE GÖÇ

Bezeyni(Şeyh Bizini) Kürtlerinin tarihi Orta Çağ’ın başlarına kadar uzanmaktadır. Bezeyniler, farklı dönemlerde olmak üzere günümüz yerleşim bölgeleri olan İç Anadolu, Karadeniz ve Marmara Denizi kıyıları, Doğu ve Güneydoğu’nun yanı sıra İran ve Irak gibi çok çeşitli göç güzergâhlarını kullanmışlardır.

ÖZET (KURDİ BEZEYNİ(ŞEYH BİZİNİ)

Bazaynî (yân jî Şêx Bızınî) nâwî xalkî yân jî zwânî ka hatâ îmıro la lây zwânnâsî nahâtıge nâsândın û la bânê yakın kârkırdın. La hâlî ka la bâbatı zwânnâsî şünî Fıra mûhîm dalgırî: La lây zwânnâsî, Bazaynî da nâwı zwângalê Kurdî la sarê xwayê zwânî astın. Gorândinê dang la zwânê Bazaynî ham wardı zwânê Pârtî û ham jî wardi zwânê Fârsiyê Nâwrâst hampârîgalê hastin. Hamrangîyê zwânê Bazaynî gordı Kurdîyê Xwârıg, Gûrânî/Hâwrâmî, Sorânî û Kurmâncî astın û xanca awa wardı Zâzâkî/Dımılî jî. Târîxê Bazaynî hatâ sarê sardameyi nâwîn dıtânîn wînîn. Ve îhtîmâlî gawra hâtınîyân ve cîû şüngalı îmroyînıyân (la Ânâtolıyâyî Nâwrâst, gırdı Daryâyê Sîya û Mârmârâ û la hanî şêrgalı xorhalât û xorhalâtı vâşûrê Ânâtolıyâ û Irak) la tâwgalı û rîgalı cîgî wî astın. Wa aya hâli wılâgwîn û dıâspora la xorhalâtı nâwârst râ Bazaynî la war çêw astın. Îmiro Bazaynîgal la Awrupâû wa tâybatî la walâtgalı âlmânîzwân zındagî dikarın. Ârmâncê ay nüsâna dîyârkırdınê târıxê kûčkırdın, tâybatmandîgelı zwânı Bazaynîgal astın ka, hatâ îmrô ve zılâlî nîyâya ve zanistın.

Günümüze kadar Şeyh Bezeyni Kürtlerinin tarihi ve dili ile ilgili araştırmalar yetersiz olmakla birlikte tarihi kaynaklara göre Bezeyni aşireti konfederasyonunun varlığına ilk kez Fars eyaletinde (bugün İran’da) rastlanılmıştır. İbn-i Sina gibi Orta Çağ İslam- doğu coğrafyacıları ve tarihçilerinden edindiğimiz bilgilere dayanarak 820-1229 yılları arasında Bezeyni(Şeyh Bizini) Kürtlerinin varlığına diğer Kürt kabilleriyle birlikte Fars’ta İslamin yayılmasından önce ve sonra İsfihan’da(bugün İran) rastlanıldığı bilgisine ulaşmaktayız. Buna karşılık Osmanlı belgeleri(Başbakanlık Osmanlı Arşivleri) Bezeyni kabillerinin çok daha yakın tarihte ortaya çıktığını belirtmektedir. Yani Çaldıran Muharebesi (1514) Cezirat ‘Umar bölgesinde(Bugün Suriye, Irak ve Türkiye sınır bölgesinde) görüldüğü arşiv belgelerinde görülmektedir. Bezeyni dili yakın zamana kadar da kör bir noktadaydı. Bezeyni’nin ilk gramer çalışmalarını Mahmud Lewendi ve Mehmet Özkök başlatmıştır. Türkiye’deki saha araştırmaları kapsamında Almanya’da kapsamlı dil verileri toplandı. Şu ortaya çıktı ki Bezeyni’nin fonolojik ve morfolojik özellikleri incelenince arkaik özelliklere de sahip bir dil olduğu görülmüştür.

Bu Çalışmada Kabile ve Yer Adları Ele Alınmıştır

İlgili kaynaklardan edindiğimiz bilgiler neticesinde Bezeyni ismi Orta Çağ’dan gelmektedir. Bezeyni ismine özellikle yakın dönemde oluşturulan tarihi kaynaklarda rastlamaktayız. Bununla birlikte 9. Yüzyıldan kalma Orta Çağ İslam-doğu eserlerinde zaten vardı fakat Arapçanın farklı transkripsiyon özelliklerinden kaynaklı Osmanlı Arap alfabesinden çeviri dillerine Bezeyni adı 13.Yüzyıla kadar çok farklı şekillerde çevrilmiştir. Örneğin Bazandjan, Bazinjan, Bazencan ve Bazüyan şeklinde görülmektedir. İlk olarak İsfahan’dan Kirmanşah’a(İran) göç sırasında ve daha sonra Germiyan(Irak) aşiret konferadasyonu Bezeyni, veya Şeyh Bizini anlamında kullanılmıştır.

Coğrafi Dağılımı

Türkiye’deki Bezeyni (Şeyh Bizini) Kürtleri geleneksel olarak aşağıdaki bölgelerde bulunmaktadır.

Orta Anadolu’da Ankara ili Haymana ilçesi otuz köyden fazla, Polatlı ilçesi, Karaman ili, Konya ili Kulu ilçesi, Kırşehir ili Mecidiye ilçesi ve Yozgat ili Bozok ilçesi

Karadeniz kıyısında Sinop ili Boyabat ilçesi, Amasya, Artvin, Çankırı, Çorum illeri Kastamonu, Samsun, Gümüşhane, Tokat ve Trabzon.

Marmara sahili Sakarya ili Adapazarı ilçesi, Bolu ili.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Adıyaman ili Kâhta ilçesi, Kars ili Çıldır ilçesi, Van ili Erciş ilçesi, Urfa ili, Erzurum ve Diyarbakır.

Bölgelere Göre İsimleri İran, Irak ve Türkiye toprakları arasında başka isimler de vardır. Bunlar, Tapan, Palani veya Palangani, Xewend veya Hewedani ve Lerani gibi kabile isimleridir. Bu kabilelerin Türkiye’de yaşamış olduğu ve Bezeynilerin alt boyları olarak anıldığı literatürde belgelenmiştir. Osmanlı belgelerinde. Tabanlu aşireti (1518-1530), Milli kabile konfederasyonunda ve onun bir alt kabilesi olarak Mardin’in birçok bölgesinde Şah Pıştı kabilesi, Liva Amid’da Palani Suku (1530), Irak Kaneqinde Palani, Liva Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde Hevanlu, Kuzeydeki Hevadan İran, Kalhor kabilesi topluğundaki Larini Kermanşah İran, Ankara’da Tabanlı, Heivanlı ve Leranlı’nın yanı sıra Ankara’daki Şeyh Bizinli alt aşiretleridir.

Göç

Göç yollarında kullanılan çeşitli isimlerden ve çevirilerden hareketle Bezeyni(Şeyh Bizini) Kürtleri Türkiye bölgesine farklı dönemlerde göç ettikleri muhtemeldir. Göç rotası muhtemelen Şehrizor İran- Irak sınır bölgesi ve Jazirat ibn’ Umar Suriye, Irak, Türkiye sınır bölgesine doğrudur. Osmanlı Devletinin göçebe iskân politikasından dolayı Bezeyni Kürtlerinin bir kısmı Ceziret ibn Ömer bölgesinden Elazığ ve Malatya üzerinden bunların yanı sıra İç Anadolu’ya kışlak ve yaylak amacıyla yerleşmişlerdir. Hüttroth ve Özlüye göre bu göçler 18.Yüzyılın sonlarında gerçekleşmiştir. Ankara, Kırşehir’de yaylak ve kışlık kamplarını kuran Şeyh Bizinli aşiretinin bir kısmı Nevşehir, Çorum, Konya, Sivas ve Yozgat illerine ve Haymana, Düzce’ye 1790 yılı civarında yerleştiler. Hüttroth, 1886 yılında Düzce Ovası’nda Yaşlı bir Kürt’le karşılaşır ve atalarının 150 yıl önce buraya göç ettiklerinden bahseder.

Cezirat İbn Ömer Bölgesi

Cezirat İbn Ömer bölgesi için Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinde aşağıdaki kabile isimleri de verilmiştir. Bunlar, Mardin’de Şeyh Bezdeni, Şah Pıstı, Tabanlu, Amid ile Bolin Sancağı’nda Şah Bastı, Şeyh Bizini, Kemah Sancağı’nda Bezeni isimleri olmak üzere farklı şekillerde geçmektedir.

Siverek Bölgesi

Siverek Sancağı Oşun Nahiyesinde Bizani Şeyhbızın Aşireti'nin Osmanlı dönemindeki varlığına dair en somut bilgi, 1608-1752 tarihinde Osmanlı arşivlerinde yer almaktadır. Bu kayıtlara göre aşiret, Siverek sancağına bağlı Oşun Nahiyesinde yaşamaktaydı. Bu belge, aşiretin o dönemdeki yerleşim düzenini ve bölgeyle olan güçlü bağlarını gözler önüne sermektedir. Yazılı belgelerin yanı sıra, sözlü anlatılar da bu tarihin daha geniş bir perspektiften anlaşılmasını sağlamaktadır. Xırabasor köyünün son sakinlerinden biri olan Mehmet Tor, Şeyhbızın Aşireti'nin 1608-1752 yılındaki varlığına dair dikkat çekici bilgiler sunmuştur. Dedelerinin o dönemde Oşun Nahiyesinde yaşadığını aktarmış ve bu bilgi, Osmanlı arşiv verileriyle desteklenmiştir. Mehmet Tor'un aktardığı bu bilgiler, aşiretin o dönemdeki sosyal ve ekonomik hayatına dair ipuçları vermektedir. Siverek'e bağlı Xırabasor köyü, 1608-1752 da Oşun Nahiyesine bağlı bir yerleşim olarak aşiretin yaşam alanlarından biriydi. Ancak günümüzde bu köy, inşa edilen bir baraj nedeniyle tamamen sular altında kalmıştır. Mehmet Beyin torunun anlatımı ise 1925 yılında Çukurova bölgesine göçtüklerini söylemektedir. Bizani Şeyhbızın Aşireti’ne aynı dönemde Şanlıurfa ili Suruç ilçesi, Elazığ ili Palu ilçesi aynı isimle rastlanmaktadır. Ayrıca Şeyh Bizini aşireti ismi Erzurum Tortum’da geçmemektedir. Diğer birçok bağlantının hala incelenmesi gerekiyor.1

Osmanlı arşiv taramalarında ve araştırma tezlerinde karşılaştığımız belgelerde Şeyh Bizini aşiretinin Siverek bölgesinde bulunduklarını varsayımdan öte var olduğunu görüyoruz. Bezeynilerin Bismil Seyit Hasan köyü Seyyid Battalgazi Ocağına tabi olduklarını Osmanlı arşiv belgeleri doğrulamaktadır. Ocağın kurucusu Şeyh Selahaddin’dir Diyarbakır Ergani, Çermik ve Siverek bölgelerindeki Şeyh Bizini ve Şeyh Selahaddin Cemaati(Seyyid Battalgazi Ocağı)ile birlikte 1800’lerin başında Konya ve Haymana taraflarına sürgün edilmişlerdir. 1840’lardan sonra Diyarbakır ve Siverek bölgesindeki Şeyh Bizinilerin Seyyid Battalgazi Ocağı ile bağlantıları kopmuştur.2

Yine Diyarbakır bölgesinde karşılaştığım Osmanlı arşiv belgelerinde Vergi ile ilgili belgede Şeyh Bizini aşireti geçmektedir. Dağınık bir halde ve geniş bir sahada hareket eden aşiretlerin vergide bir mukataa haline getirilmek suretiyle toplanmaktaydı ve bunların gelirleri de Diyarbakır voyvodalık mukataasının gelirleri arasındaydı. Bunların arasında Şeyh Bizini aşiretinin mukataası ve bölgede bulunan diğer aşiretlerin mukataası Diyarbakır voyvodalığına bağlıydı3

Günümüzde Haymananın Yenice(Sındıran)kasabası sakinleri Palani olduklarını söyler. Ama bunu kendilerinin Palu’dan geldiklerine atfederler. Yine Şeyh Bizinileri ayrı başlıkta ele almış, Koye(Koysancak) nehrinin güneyinde yaşayan tamamı Sünni 600 aile ve göçebe olduklarını ve mezheplerinin Şafii olduğunu belirtirler. Harput eyaletine bağlı Çermik, Ergani ve Siverek kazalarındaki Şeyh Bizinili aşiretinin maktuan Diyarbakırlı Kasım Ağa’ya tahsis kılındığının yazılı olduğu belge Ergani ve çevresine bazı aşiret bilgilerine ulaşabilmekte ve bu bilgiler sınırlı derecededir. Bu durum birçok aşiretin bölgeden ya dağıldığını ya da yerleşik konuma geçtiğini desteklemektedir. 1817’de aşiretlerin Ergani ve Çermik kazalarında yaşadığı ve bu aşiretlerin yarısının haymenişin(çadırda yaşayan) diğer yarısının ise ziraat ile iştigal eden yerleşik bir durumda oldukları vurgulanmaktadır. Nüfus defterlerinde de geçtiği üzere 19 Yüzyılın ikinci çeyreğinde, yine bölgede Şeyh Bizin aşiretinin haymenişin(çadırda yaşayan)olan kitlesi bulunmaktadır fakat bu dönemlerde Ergani’de birçok aşiret kitlesi yerleşik konuma zaten geçmiştir veya son dönemlerde iskân edilmişlerdir. Aşağıda Ergani nüfus defterlerinde geçen nahiye isimlerine ve bunlardan bazıları olan aşiretsel isimlere yoğunlaşılacaktır. Ergani nüfus defterleri aşiret ve iskân 1835-1849 yıllarında bazı konargöçer, yarı göçer, yarı yerleşik aşiretlerin nüfus bilgileri spesifik olarak bu aşiretlere münhasıran hazır edilen nüfus defterlerine yansıyabilmektedir. Ergani’de çoğunluğu yerleşik olan aşiretler ile ilgili 19.yüzyılda nüfus defterleri dışında spesifik bir aşiret nüfus defterine rastlanmamaktadır. Ergani’deki aşiretlerin nüfus bilgileri bu sebeple yalnızca Ergani Müslim defterlerine yansıdığı kadarı ile anlaşılabilmektedir. 1835 yılı Ergani ile ilgili nüfus defterine göre bu yılda Ergani’de çok sınırlı derecede konargöçer aşiret bilgisi bulunmaktadır. 20.yüzyıla ait bazı kaynaklarda ismi aşiret olarak vurgulan nahiye ve karye isimleri bu defterde geçmektedir. 20.yüzyıl kaynaklarında ismi aşiret olarak geçen nahiyeler; İlyan, Kılleş, Hesaran ve Gevran nahiyesi bu nahiyelerdeki nüfusun birçoğu yerleşik çiftçidir, yine de az da olsa konargöçer gruplar bu nahiyelerde kayıtlıdır. Hesaran nahiyesinde 2039 kişi kayıtlı olup bunun yalnızca 40 kişisi Şeyh Bizinili göçedir. Killis nahiyesinde 2742 kişi kayıtlı olup 386 kişi ile kayıtlı göçer Hüseyin kâhya ismiyle yerleşik olmayan bir grup kayıtlıdır. Aynı yıl tarihli bir diğer Ergani Müslim nüfus defterinde ise Hesaran nahiyesi içerisinde ise yalnızca Şeyh Bizini göçer olarak 13 hane 39 erkek nüfus ile kayıtlıdır. Hesaranın toplam nüfusu ise 2035 kişidir.4

Sonuç

1. Bezeyni (Şeyh Bizini) Dili Bezeyni dili, Kürt dillerinden bağımsız ve arkaik özelliklere sahip bir dil olarak öne çıkmaktadır:

• Köken ve Özellikler: o Kürtçenin farklı lehçeleri olan Gorani, Zazaki, Sorani ve Kurmanci ile fonolojik ve morfolojik benzerlikler göstermektedir.

o Orta Pers dili özelliklerini taşır ve Güney Kürt dilleriyle benzer bir yapıya sahiptir.

o Telaffuz açısından kolay ve sade bir yapıya sahiptir.

• Araştırmalar:

o Dile ilişkin ilk kapsamlı çalışmalar Almanya’da Mahmud Lewendi ve Mehmet Özkök tarafından gerçekleştirilmiştir.

o Dil, arkaik unsurlar barındırmakta ve tarihsel olarak az incelenmiştir.

2. Tarih ve Göç Bezeyni (Şeyh Bizini) Kürtlerinin tarihi, Orta Çağ’a kadar uzanmaktadır:

• Köken ve İlk Kayıtlar:

o Fars eyaletinde, özellikle İsfahan bölgesinde, 9. yüzyıldan itibaren tarihi kayıtlarda aşirete rastlanmaktadır.

o Orta Çağ İslam coğrafyacıları ve tarihçileri, Bezeyni aşiretinin 820-1229 yılları arasında Fars bölgesindeki varlığına değinmişlerdir.

• Osmanlı Belgelerinde Aşiret:

o Çaldıran Muharebesi (1514) sonrası, Ceziret ibn Ömer (bugünkü Türkiye, Suriye ve Irak sınır bölgesi) civarında varlık göstermiştir.

o Osmanlı’nın iskân politikaları sonucunda, Bezeyni aşiretine ait grupların İç Anadolu, Elazığ ve Malatya bölgelerine göç ettiği kaydedilmiştir.

Göç Rotaları:

o Göç yolları, İran-Irak sınırındaki Şehrizor bölgesinden başlayarak, Ceziret ibn Ömer bölgesine, ardından İç Anadolu’ya yayılmıştır.

o Aşiretin farklı göç aşamalarında Türkiye’nin İç Anadolu, Karadeniz ve Marmara bölgelerine yerleştiği belirtilmektedir.

3. Coğrafi Dağılım Bezeyni aşireti, Türkiye’de geniş bir coğrafi alana yayılmıştır:

İç Anadolu Bölgesi:

o Ankara (Haymana ve Polatlı), Konya (Kulu), Karaman, Kırşehir (Mecidiye), ve Yozgat (Bozok).

• Karadeniz Bölgesi:

o Sinop (Boyabat), Amasya, Çorum, Artvin, Kastamonu, Samsun, Gümüşhane, Tokat ve Trabzon.

• Marmara Bölgesi:

o Sakarya (Adapazarı) ve Bolu.

• Doğu ve Güneydoğu Anadolu:

o Adıyaman (Kahta), Şanlıurfa (Suruç), Diyarbakır, Van (Erciş), Erzurum ve Elazığ (Palu). 

4. Tarihi ve Sosyal Belgeler

• Siverek Sancağı ve Oşun Nahiyesi:

o 1608-1752 yılları arasında Osmanlı belgelerinde, aşiretin Siverek bölgesinde yaşadığı kaydedilmiştir.

o Siverek’e bağlı Xırabasor köyü, aşiretin önemli bir yerleşim alanıydı, ancak günümüzde baraj nedeniyle sular altında kalmıştır.

o Sözlü anlatılara göre, Xırabasor’dan göç edenler Çukurova bölgesine yerleşmiştir.

• Vergi ve Nüfus Kayıtları:

o Osmanlı arşiv belgelerinde, Bezeyni aşiretinin vergi düzenlemelerinde yer aldığı ve Diyarbakır voyvodalığına bağlı olduğu belirtilmiştir.

o 1835 tarihli Ergani nüfus defterlerinde, Hesaran nahiyesinde 13 haneden oluşan Şeyh Bizini aşiretine dair kayıtlar bulunmaktadır.

• Aşiretin Sosyal ve Ekonomik Durumu:

o Aşiretin bir kısmı göçebe (haymenişin), bir kısmı ise yerleşik çiftçi olarak yaşamını sürdürmekteydi.

o 19. yüzyılın ikinci çeyreğinde Ergani’de birçok aşiret yerleşik hale gelmiştir. 

5. Göçmen Politikaları ve Diaspora • Göçlerin Nedenleri:

o Osmanlı’nın iskân politikaları ve aşiretlerin hayvancılık ile tarım arasındaki geçiş süreci, göçlerin temel nedenlerindendir.

o 18. yüzyıl sonlarında, aşiretin bir kısmı Haymana, Düzce, Nevşehir, Çorum ve Yozgat’a yerleşmiştir.

• Diaspora:

o Günümüzde Bezeyni aşireti, Türkiye dışında özellikle Avrupa’da, Almanya başta olmak üzere varlığını sürdürmektedir. 

6. Aşiret İsimleri ve Alt Gruplar

• Farklı Coğrafyalarda Kullanılan İsimler:

o Tapan, Palani, Hewedani, Lerani gibi alt kabile isimleri kullanılmaktadır.

o Osmanlı belgelerinde, Tabanlı, Şah Pıstı ve Hevanlı gibi isimlerle de anılmıştır. 

Kaynaklar ve Çalışmalar

• Akademik dergiler, Osmanlı belgeleri ve sözlü tarih anlatıları dosyada önemli referans noktalarını oluşturmuştur.

• Göç yolları, dil özellikleri ve aşiretin tarihi bağlamında daha fazla araştırma yapılması gerektiği vurgulanmaktadır.

KAYNAK

1. Wiener Jahrbuch für Kurdische Studien 5 2017

2. https://candname.com/tr/?p=22449

3.https://dergipark.org.tr/tr/pub/dtcfdergisi/issue/66788/1044395

4. https://birnebun.eu/orta-anadolu-kurtlerinin-tarihteki-izleri/